BİR USTA

ARYA KAMALİ

Yaklaşık 1,5 ay kadar önce, Minyatür Sanatı üzerine yapmak istedğim bir belgesel çalışması için yardımcı olup olamayacağı konusunda kendisini aradığımda; Bundan mutluluk duyacağını belirtmişti. Her ikimizin de iş yoğunluğu sebebiyle ertelediğimiz buluşmamızı nihayet bir öğlen vakti gerçekleştirebildik. Kendisi, İzmir Kızlarağası Hanı’nda bulunan atelyesini kapattıktan sonra çalışmalarına evinde devam etmekte. Buluşmak için gün ve saat belirlediğimiz son görüşmemizde kendisinin ayrıca bana bir sürprizi olduğunu söylemesi zaten ilk çalışmanın heyecanına biraz daha heyecan katmış bir şeklide bulaşacağımız yere ulaşmak için yola koyuldum.

DSC06985-1

Söyleşimiz kendisinin sıcak ve samimi atmosferli evinde kendi elleri ile hazırlayıp ikram ettiği çay eşliğinde başladı.

DSC07024-1

Arya Kamali, yıllar süren İran - Irak savaşında gerek gönüllü gerekse asker olarak ön saflarda savaşmış İran’lı bir Minyatür Sanatçısı. Savaş sonrası birçok ülkeyi dolaşıp, Yaklaşık 25 yıl önce öğrenim için İzmir’e gelmiş. Ege Üniversitesi Gıda Mühendisliği Fakültesinden mezun olduktan sonra adeta aşığı olduğu İzmir’e yerleşmiş.

DSC06990-1

Söyleşimizin başında telefonda bahsi geçen sürprizini hemen açıklıyor. Beni, “bugün çırağım yarın ise ustam olacak” dediği oğlu Ajenk Kamali ile tanıştırıyor. Ardından da ekliyor “minyatür sanatçılığı büyükbabamdan başlayıp, ağabeyim ve benle devam eden bir aile geleneği.  Bu geleneği yeteneği olan oğlumla da devam ettirmek istiyorum.”

DSC06995-1

Kendisini kısaca tanıdıktan sonra açıklıkla sorularımı cevaplamaya başlıyor. Öncelikle kendisine, sanatçı olduğu halde neden gıda mühendisliği diye soruyorum. Cevabı is gayet net “çünkü Türkiye’de bu dalda eğitim veren bir kurum yok” diyor ve devam ediyor. “Akademik eğitim temel olarak size; Kültürel anlamda, kişisel gelişim anlamında çok şey katarken maalesef mesleki olarak sadece temel bilgileri kazandırmakta. İş, meslek ve daha önemlisi sanat ahlakı için usta çırak ilişkisini yeğlerim. Böyle bir eğitim iş disiplini ve ahlakı açısından daha bağlayıcıdır. Sanatçı kendini hocasına karşı sorumlu hisseder ve her türlü iyi veya kötü davranışlarında kendisinden bahsedilirken, daima falanca Hoca’nın öğrencisi olarak anılır.”

DSC06998-1

Kendisine Minyatür’ün ne olduğunu soruyorum. Minyatür’ün, Ebru ve Tezhip süsleme sanatından farklı olduğunu çok geniş, geçmişin, bugünün hatta geleceğin de dahil olmak üzere her şeyin anlatıldığı bir sanat ve resim dalı olduğunu anlatıyor. Özellikle de vurguluyor. “Minyatür’de en ve yükseklik olarak iki boyut olduğu söylenir. Aksine çok fazla boyut vardır, sadece prizmatik bir perspektif kullanılmamaktadır. Bu boyut kavramıyla her şeyi resimleyebiliriniz.

DSC07006-1

Arya Kamali’ye göre; Sanatçı kendi tarzını yaratmalı, topluma ışık tutmalı ve toplumu yönlendirebilmeli. Bunun gerçekleştirmek içinde şu an üzerinde çalışmakta olduğu ve yılsonuna kadar bitirmeyi planladığı bir projesi var. Projenin içeriği İzmir’in son 150 yılını Minyatür sanatı ile anlatmak bunun içinde vaktinin çoğunu şu sıralar tarihi mekanların fotoğraflarını çekmekle geçiyor. Gerekçesi ise Türkiye’deki tüm eserlerde İstanbul’un anlatıldığı fakat İzmir’e ait hiçbir Minyatür eserinin olmaması.

DSC07012-1

En büyük üzüntüsünü ise şöyle dile getiriyor; Türkiye’de milyonlarca dolarlık bir pazar olmasına rağmen, tüm eserlerin İran ve Hindistan’dan geldiğini ve Türkiye’nin kültürünü kesinlikle yansıtmadığı şeklinde.

DSC07013-1

Son sorum ise; bu kadar talebin olduğu bir pazarda reklam ve tanıtım için herhangi bir çabasının olup olmadığı şeklinde. Cevabı adeta bir vecize gibi “Yol bir noktaya kadar vardır. Önce siz gidersiniz, bir süre sonra yol size gelir ve sizi götürür. Ben de bu yolun yolcusuyum” ve ekliyor. “İhtiyacı olan mutlaka bana ulaşıyor”

DSC07018-1

Bu hoş ve keyifli sohbetten sonra kendisine teşekkür ediyor ve evinden ayrılıyorum.

DSC07027-1

DSC07029-1

DSC07035-1

Bir Usta

Ana Sayfa
EMail
Facebook
GooglePlus
Instagram
Twitter
YouTube
linkedin
MesutKurtcuQR-2017